Havacılık temalı filmler serisinin bu derlemesinde göz atılacak yapımlar; The Aviator (2004), Flight (2012) ve Sully (2016). Filmlerin IMDB bağlantıları için başlık linklerine tıklayabilirsiniz.
The Aviator (2004) yapımında havacılığın öncülerinden biri olan Howard Hughes'un biyografisine yakında bakarken, Flight (2012) de sıra dışı bir manevrayla onlarca yolcunun hayatını kurtaran bir pilotun soruşturma sürecinde yaşadıklarına tanıklık edip, Sully (2016) da ise meşhur Hudson Nehri vakasına Kaptan Sullenberger'in perspektifinden göz atacağız...
Howard Hughes dönemin en varlıklı iş insanlarından biri olmasının yanı sıra sıra dışı kişiliği ve havacılık tutkusuyla nam salmış genç bir adamdır. Ailesinden kalan petrol imparatorluğundan akan tüm paraları yeni uçaklar yapmak ve havacılıkla ilgili yeni filmler çekmek için son kuruşuna kadar harcayan Hughes, haliyle basının da ilgi odağıdır. Devasa bütçeli filmler çeken kahramanımız, mühendislerine tasarlattığı ikonik uçakların da test pilotluğunu yapacak kadar deli dolu bir adamdır. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle finansal durumunu düze çıkarabilmek maksatıyla hükümetten ve ordudan kontrat alabilmek için yeni tasarımlara girişen Hughes, bir yandan da özel hayatında işlerin yolunda gitmemesinden sebep depresif bir döneme sürüklenir. Parayı çok önemsemese de takıntılı kişiliğinden ötürü giderek yalnızlaşan kahramanımız, TWA şirketi için kurduğu filonun Pan Am ile girdiği rekabette de işlerin yolunda gitmemesi üzerine daha da köşeye sıkışır. Asla uçamayan kullanışsız uçaklar yapmakla suçlanır hatta basın daha ileri gider ve onu savaş zamanında Amerikan sermayesini çarçur etmekle eleştirilir. Dönemin en büyük uçağı Hercules’i uçurmayı başaramazsa tüm itibarını ve varlığını geride bırakıp ülkeyi terk edeceğini söyleyen Hughes, her zamanki azmi ve kararlılığıyla elinden geleni sonuna kadar yapmaya hazırdır…
Kaptan Whitaker, uzun süredir özel hayatında problemler yaşayan, alkol ve psikoaktif madde bağımlılıklarından ötürü depresif bir yaşama sürüklenen tecrübeli bir pilottur. Uzun soluklu havacılık kariyerinde, günün birinde şirketi tarafından Orlando-Atlanta seferi için görevlendirilir. Kötü hava koşullarından ve türbülanstan ötürü kalkışı takiben bir dizi problem yaşayan Whitaker liderliğindeki uçuş ekibi, en nihayetinde planlanan uçuş seviyelerine tırmanarak, rahat bir nefes alır. Ancak çok geçmeden aksaklıklar tekrardan yakalarını bırakmaz ve irtifa dümenindeki kritik bir sorundan ötürü uçuşun kontrolünü kaybedip, burun aşağı dalışa geçerler. Akla gelen tüm opsiyonları hızlıca deneyip, uçağı kontrol edebilmek için yoğun çaba harcayan Whitaker, sıra dışı bir şekilde uçağı baş aşağı döndürerek (Alaska Airlines Flight 261’den esinlenilen sahne) bir süre irtifa kaybını engellemeyi başarır. Şanslarının da yardımıyla uçağı tenha bir araziye indirerek daha büyük bir facianın önüne geçen Whitaker, pek çok yaralının yanı sıra altı can kaybıyla sonuçlanan çarpışmadan kendisi de ağır yaralı vaziyette kurtulur. Kazanın ardından basının yoğun ilgisi ve akabinde de hadise soruşturmacılarının bitmek tükenmek bilmeyen sorularına maruz kalan Whitaker, kahraman olarak karşılanmayı beklerken hiçte hesaba katmadığı bazı gelişmeler yaşanır. Hastaneye kaldırıldıktan sonra yapılan testlerde alkollü olduğu saptanan Whitaker, uçuşta yolculara alkol servisi yapılmamasına rağmen uçağın enkazında ön galley kısmında boş alkol şişelerinin bulunması üzerine köşeye sıkışır. Dahası hadise araştırmacıları ve kanun yapıcılar da tepesindedir…
Tecrübeli bir pilot olan Kaptan Sullenberger, 1549 sefer sayılı uçuş için LaGuardia Havalimanından A320 tip uçakla havalanır. Ancak kalkışın henüz ilk dakikalarında her iki motora da çarpan kuşlar sebebiyle, iki motorda kısa aralıklarla gayri faal hale gelir. Yeterli irtifa kazanılamadığından ötürü, güvenli bir şekilde kalkış meydanına dönmenin imkânsız olduğunu düşünen Sully, bir dizi seri kararla Hudson Nehri’ne iniş (ditching) gerçekleştirmeyi planlar. Çok kısa süre içerisinde dramatik kararlar alarak, ikici pilotunun da yardımıyla Hudson Nehri'ne doğru süzülen uçağı yöneten Sully, epik bir şekilde uçağı nehre indirmeyi başarır. Dahası herkes mucizevi bir şekilde sağ kurtulmuştur. Neler yaşandığını ortaya çıkarabilmek için hadise araştırmacıları tarafından bir dizi soruşturma düzenlenir ve Sully'nin eylemi değerlendirilerek, gerçekten de o an için en uygun alternatif ne olduğu hususu tartışmaya açılır...
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.