![]() |
Hafıza kullanımı ve Mind-wandering. |
Hafıza, bilgiler ve deneyimleri saklayıp, geri çağırabilme yeteneği olarak tanımlanır. Bilgiyi; hatırlama, tanımlama, geri çağırma ve öğrenme süreçleriyle ilişkilendirilir. Hafızayı sınıflandırabilmek için depolanan bilginin çeşidi, depolanma süresi gibi farklı değişkenler göz önüne alınabilir. Kategorik olarak üç ana başlık altında incelenebilir.
1) Duyusal Depolama (Sensory): Duyu organlarıyla çevreden alınan enformasyonun kısa süreli olarak tutulduğu evredir.
2) Kısa Süreli Bellek (Working/Short-term memory): Duyusal depolama sonrasında aktarılan sınırlı miktardaki bilginin kısa süreli olarak depolanmasını refere eder. Duyusal depolamadan farkı bilginin anlamlı bir biçime dönüştürülmesi ve bu sayede de -dikkat mekanizması- ayırdına varabilme marifetidir. Teknik olarak 4-7 bit arası bir bilgi depolama alanına sahiptir. Bu kapasitenin aşımı senaryosunda bilgiler ya unutulmaya terk edilir (en eskiden yeniye doğru) ya da uzun süreli belleğe transfer edilerek depolama yeteneği tekrar kazanılır.
3) Uzun Süreli Bellek (Long-term memory): Edinilen bilginin öğrenilmiş kabul edilebilmesi için uzun süreli bellekte depolanması gerekir. Kısa süreli bellekte kapasite sınırları söz konusuyken, uzun süreli bellekte böyle bir kısıtlayıcı etki gözlemlenmez. Edindiğimiz tüm bilgiler, beceriler ve deneyimler burada depolanır. Uzun süreli bellek “Explicit (Declarative)” ve “Implicit” olmak üzere iki ana başlığa ayrılabilirken, “Explicit” hafıza kendi içerisinde de “semantic” ve “episodic” olmak üzere iki alt başlıkta ele alınabilir.
![]() |
Uzun süreli belleği oluşturan alt başlıklar. "Explicit bellek" ve "Implicit bellek" ayrımında bilinçli farkındalığın rolü önemlidir. |
Mind-wandering nedir?
Mind wandering (zihnin dalıp gitmesi), kişinin dikkatinin istemsiz bir şekilde mevcut görevden veya ortamdan ayrılarak içsel düşüncelere yönelmesi durumudur. Bu fenomen, herkesin zaman zaman yaşadığı yaygın bir zihinsel süreç olarak da değerlendirilir. Zira bilimsel araştırmalara göre ortalama bir bireyin günde yaklaşık 6.200 farklı düşünce deneyimlediği tahmin edilmektedir. "Mind-wandering" olgusu doğurabileceği sonuçlar açısından fonksiyonel ve disfonksiyonel olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Görev odaklı işler disfonksiyonel gruba dahil edilirler ve mind-wandering; hata yapma, performans düşüşü ve duygu-durum bozukluklarına yol açabilir.
Mind-wandering sırasında dikkat mekanizmasındaki geçişlerden ötürü odak kaybı yaşanabilmektedir. Bireylerde özellikle episodic hafızanın uyarılmasıyla bir bakıma kendi iç dünyalarına yönelerek anıları canlandırma sıklıkla yaşanabilirken, bu esnada dışardan uyaranlara kayıtsız kalınan süreçler gözlemlenebilir. Merak uyandıran soru ise dış uyaranlara bağlı olarak safety-critical olarak konumlandırılan mesleklerde çalışan profesyonellerin, mesaileri sırasında istemsiz olarak içsel düşüncelere yönelmelerini takiben yaptıkları iş ve görevlerde odak kaybı yaşayabilme ihtimallerinin ne kadar yüksek olabileceğidir. Operasyonel emniyet açısından da büyük önem arz eden bu sorunsala dikkat mekanizmasında yer alan "external" ve "internal" uyaranlar denkleme katılarak metodolojik bir ayrım getirilebilir. "External" dikkat, dış uyaranlarla ilişkili olup duyusal bir algılama içerirken "internal" dikkat ise bireyin iç dünyasıyla (düşünceler, deneyimler, anılar vs.) bağlantılıdır. Dikkat mekanizması, teknik olarak kaynakların işlenmesi bakımından kısıtlamalar ihtiva ettiği için kendi iç dünyasıyla epeyce meşgul olan bir bireyin, dış uyaranlara karşı isteksiz olup apati geliştirdiği senaryolar gözlemlenebilir. Bu durum dış uyaranlara bağlı olarak cevaplar geliştirilmesi gereken iş ve meslek gruplarında görev başarımını dramatik bir şekilde etkileyebilir.
ATCO, bellek kullanımı ve mind-wandering
Kontrolörlerin, enformasyonu bilgiye çevirme süreci ve sürdürülebilir durumsal farkındalığı gibi konular araştırmacılar tarafından bilişsel süreçler başlığı altında uzun süredir incelenmektedir. Özellikle duyu organlarıyla “external” (dış uyaran) olarak elde edilen enformasyonun hafızaya aktarım süreci ve belleğin çalışma prensipleri ayrı ayrı ele alınması gereken çok sayıda bilişsel sürece işaret eder. Zira dinamik çalışma pozisyonunda deyim yerindeyse “external” olarak bilgi bombardımanına tutulan bir ATCO için bilgilerin tasnifi ve yönetimi irdelendiğinde hafıza son derece önemli bir rol üstlenir. Kontrolörlerin çalışma pozisyonlarında çoklu görevleri, kompleks işleri ve koordinasyonları eş zamanlı yönetmesinde büyük paya sahip olan dikkat mekanizmalarının kısa süreli bellekle olan etkileşimi, durumsal farkındalık özelinde de önemli bir bileşen olarak değerlendirilmektedir.
Giraudet ve arkadaşları (2015), kontrolörlerin pilotlarla işitsel iletişimleri sırasında bir yandan da radar skobu ve yardımcı ekranlarını takip ederken, dikkat mekanizması için kullandıkları bilişsel kaynakları dış uyaranlar özelinde görsel ve işitsel olarak dağıtmak durumunda kalmalarına dikkat çeker. Zira baskı ve stres koşullarının da oluşumuyla görsel uyaranlara daha fazla bilişsel kaynak ayrılması gibi senaryolarda, işitsel uyaranların görmezden gelindiği çok sayıda hadiseden söz edilebilir. Örneğin iki trafiğin ayırmasına odaklanan bir ATCO, görece pozisyonlar ve hızları değerlendirerek uygun vektör tekniğini hesap ederken, dikkat mekanizması için kullanacağı bilişsel kaynaklarının çoğunu spesifik duruma angaje edebilir. Bunun neticesinde de diğer trafiklerin çağrısını tam olarak anlayamayıp, readback-hearback gibi hatalara davetiye çıkarabilir.
Mind-wandering ise daha çok episodic bellekle ve iç dünyaya yönelimle ilişkili olduğu için görev sırasında bir ATCO'nun dış uyaranların değişiminin ayırdına varabilmesinde defolara yol açabilir dahası görev performansında dramatik düşüşleri de beraberinde getirebilir. Operasyonel olarak azalan dikkat seviyesinin de faillerinden biri olarak görülen "mind-wandering" fenomeni dikkat mekanizmasında yer alan geçişleri arttırarak "context switching loss" olarak betimlenen üretkenlik kayıplarına da sebep olabilir.
Kaynaklar:* Kuşkaya H.O., Varlık F., ATCO - Teknik Bakış ve Organizasyonel Rehber, Nisan 2023.* Anaïs Servais, Florine Riedinger, Géraud Granger, Jean-Paul Imbert, Emmanuel J Barbeau, et al.. A New Protocol to Study Mind-Wandering for Air Traffic Controllers. Aviation Psychology and Applied Human Factors, 2023, 13 (2), pp.118-127.* Dickinson, T. L., Milkulka, P. J., Kwan, D., Fitzgibbons, A. A., Jinadu, F. R., Freeman, F. G., Scerbo, M. W., & Pope, A. T. (2001). User acceptability of physiological and other measures of hazardous states of awareness. NTRS – NASA Technical Reports.*Migliorini, Y., Imbert, J. P., Roy, R. N., Lafont, A., & Dehais, F. (2022). Degraded states of engagement in air traffic control. Safety, 8(1), 1–16. (alert-passed)
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.